Son gelişmeler: İsrail ve Hizbullah saldırıları, Lübnan’da 2006’dan bu yana en kanlı gün, Gazze’deki savaş

Lübnan çatışmalara yabancı olmayabilir ancak Pazartesi, ülkenin bir nesil boyunca gördüğü en kanlı gündü.

Lübnanlı yetkililere göre İsrail’in hava saldırısı, en az 35’i çocuk ve 58’i kadın olmak üzere yaklaşık 500 kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Bu, 2006’da İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan 34 günlük savaşta ölenlerin neredeyse yarısına denk geliyor.

Bu çatışma acımasızdı. Soğutmalı kamyonlardaki çürüyen kurbanların kokusunu hâlâ hatırlıyorum çünkü İsrail saldırı dronları ve savaş uçakları tepemizde uçarken cesetleri taşımak çok tehlikeliydi.

Çatışmalar nihayet durduğunda yaklaşık 1.100 Lübnanlı öldürülmüştü. İsrail tarafında ise 21 İsrail askeri ve 43 sivil öldürüldü.

Gölgelerde savaşmak: Savaş alanında Hizbullah savaşçıları çileden çıkaran bir düşman olmalı. 2006’da İsrail’in kara saldırısına karşı ilerlemeleri durduruluncaya kadar savaştılar. Ancak savaş boyunca saklanma kabiliyetleri nedeniyle tek bir silahlı Hizbullah savaşçısı görmedim.

İran destekli grup, neredeyse iflas etmiş bir hükümete sahip olan ve cumhurbaşkanının bulunmadığı, mahallelerin hâlâ 15 yıllık bir iç savaşın izlerini taşıdığı, derinden bölünmüş bir ülkede “devlet içinde devlet” olarak faaliyet gösteriyor.

Lübnanlı siviller İsrail ordusunun Hizbullah’ı hedef alma girişimlerinin ne kadar dehşet verici olabileceğinin çok iyi farkındalar.

Cuma günü İsrail uçakları Beyrut’un güney banliyösüne hava saldırısı düzenleyerek çok sayıda üst düzey Hizbullah liderini öldürdü. Ancak füzeler aynı zamanda yoğun nüfuslu bir mahalledeki dokuz katlı bir binayı da yok ederek aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 45 kişiyi öldürdü.

İsrail ordusu Hizbullah’ı sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçluyor.

Aileler kaçıyor: Ancak bu, İsrail uçaklarının yıktığı binadan bir buçuk blok ötede bulunan kayınvalidem gibi Lübnan vatandaşları için pek teselli edici değil. Ailem, felç geçiren ve evinden çıkamayan eşimin büyükannesini tahliye etmek için birkaç saat boyunca uğraştı.

Pazartesi günü İsrail’in güney ve doğu Lübnan’ı bombalamasından kaçan dehşete düşmüş sivillerin göçünde olduğu gibi, akrabalarım da başka bir mahalleye sığındı.

Şimdi, bir haftalık yeni doğmuş bir bebek, öğretmen ve inşaat müteahhidi olarak çalışan ve Hizbullah’la hiçbir bağlantısı olmayan teyzeler ve amcalar da dahil olmak üzere dört kuşak bir apartman dairesinde yaşıyor.

Mahallelerinin bombalanmamasını umut ediyor ve dua ediyoruz.