Moskova’nın uluslararası sahnede zorlu çıkışı

Rusya “her zamankinden daha izole” mi? Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasından iki ay sonra, ABD Başkanı Joe Biden’ın kararlılığı, Moskova’nın sınır dışı edilmesinin uluslararası toplumun herhangi bir kesimine karşı henüz tereddüt etmediğinden, dindar bir iyimserlik meselesi gibi görünüyor.

Daha fazla oku: Canlı | Ukrayna’da savaşın 59. günü

Daha fazla oku: Rusya’nın Ukrayna’yı işgali: İki ay dünyayı sallıyor

Daha fazla oku: Askeri derslerle dolu iki aylık bir savaş

Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü (Iris) müdür yardımcısı Sylvie Madley, “hem ticari hem de finansal işlemleri karmaşıklaştıran devam eden yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın Batı kampından açıkça izole edildiğini” vurguluyor.

“Rusya’nın uluslararası arenadaki izolasyonu söz konusu olduğunda, durum çok farklı, bir kısım çok temkinli, Batı’nın baskılarına boyun eğmeyi reddeden ve kendilerini psikolojilerine yerleştirdiklerini zannedenler. Vicdan”, Fransız araştırmacı ekliyor.

24 Şubat’ta kışkırtılan Rus askeri saldırısı, Avrupalılar ve Amerikalılar arasında neredeyse anında öfkeye yol açtı.

Sonraki haftalarda NATO ve AB hava sahası Rus uçaklarına kapatıldı ve ABD Rusya’nın petrol ve gaz ithalatını yasakladı. Aynı zamanda, bazı Rus bankaları Swift uluslararası ödeme sisteminden muaftır.

Ancak batı bloğunun ötesinde, resim farklıdır. 2 Mart’ta Hindistan ve Güney Afrika başta olmak üzere BM Genel Kurulu, Rusya’nın Ukrayna’dan çekilmesine ilişkin referandumda oy kullanmadı.

Latin Amerika’da Brezilya ve Meksika yaptırımlara katılmayı reddediyor.

Johannesburg Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Chris Landsberg, “Batı ile daha yakın işbirliğine duyulan özleme ve Batı desteğine duyulan ihtiyaca rağmen, giderek daha fazla ülkenin bağımsızlıklarını ilan etmeye hazırlandığını” belirtiyor. Washington Post’un sütunları.

Şili’nin Hindistan eski büyükelçisi, “Ukrayna’nın işgalini kınamak, Rusya’ya karşı ekonomik bir savaş yürütmekten farklıdır. Latin Amerika, Afrika ve Asya’daki birçok ülke gitmeye hazır değil” dedi. Güney Afrika, George Hein. “Kendi çıkarlarına aykırı bir konuma itilmek istemiyorlar.”

Şimdiye kadar Rusya’ya karşı tavır almaktan kaçınan Suudi Arabistan veya Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki durum budur. Veya Hindistan.

Yeni Delhi’ye gelince, eski Hindistan Başbakanı Manmohan Singh’in danışmanlarından Sivashankar Menon, “savaş, Batı ile Rusya arasında ne pahasına olursa olsun kaçınılan acımasız ve istenmeyen bir seçimdi” diye açıklıyor. Singh.

Nisan ayı başlarında yayınlanan bir makalesinde, “ABD, Hindistan’ın modernleşmesi bağlamında önemli ve hayati bir müttefiktir, ancak Rusya jeopolitik ve askeri nedenlerle kilit bir ortaktır” dedi. : Demokrasiler gerçekten Rusya’ya karşı birleşti mi?”.

Ancak sahada Batılı güçler Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için hiçbir girişimde bulunmadı. UNESCO’da, yaklaşık kırk ülke, Rusya’da Haziran ayında yapılması planlanan Miras Komitesi toplantısının yerini değiştirmek için son aylarda tartışmaları hızlandırdı.

Sonuç olarak, bu noktada, yarı tonda: Rusya’nın askeri saldırı sona erdikten sonra bir toplantı yapmayacağına dair bu noktada bir garanti olmaksızın süresiz bir erteleme bildirimi.

G20’de benzer bir girişimde bulunan Endonezya cumhurbaşkanı, Moskova’yı devirmek için acele etti ve sonunda tarafsızlık adına reddetti.

Batı yaptırımlarının devam eden çatışma üzerindeki kısa vadeli etkilerinin olmaması, tereddütlü ülkeleri bile ikna etmeyecektir.

Avrupalı ​​araştırmacı Judy Dempsey’nin altını çizen Carney, “Evet, yaptırımlar zor” dedi, “ancak bunlar Putin’in Mariupol’daki kuşatmayı uzatmasını (…) ve diğer şehirlere saldırmasını engellemedi.”

Sylvie Madley, “Putin eğilir ve Ukrayna’dan çekilirse, bunun işe yaramayacağı açık” diyor. Umutlarını kesinlikle azalttı, ancak Ukrayna kuvvetlerinin karadaki istikrarına yönelik yaptırımlar açısından çok fazla değil” dedi.

Yaptırımların Rusya ekonomisi üzerindeki etkisini orta ve uzun vadede ölçmek için birkaç ay daha beklemek gerekecek.

Geiter Enstitüsü’nden Rus finans analisti Alexei Wadev, “Rus ekonomisinin durumu Haziran-Temmuz aylarında netleşecek” dedi. “Ekonomi hala rezervleri temelinde çalışıyor”.

“Bu çekinceler azalıyor, ancak hala olduğu sürece kısıtlamalar tam olarak uygulanmıyor” diye ekliyor.