AB, Çin’deki elektrikli otomobillerin ‘selini’ araştırıyor ve tarifeleri tartıyor

BRÜKSEL (Reuters) – Avrupa Komisyonu Çarşamba günü, Avrupa Birliği üreticilerini hükümet sübvansiyonlarından yararlandığını söylediği ucuz Çin elektrikli otomobil ithalatından korumak için cezai tarifeler uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir soruşturma başlattı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’deki pek çok kişinin bunu bir teşvik olarak gördüğü bloğun parlamentosunda yaptığı yıllık konuşmasında, “Küresel pazarlar artık ucuz elektrikli arabalarla dolu. Fiyatları devasa hükümet sübvansiyonları nedeniyle yapay olarak düşük.” dedi. İkinci dönem için yeniden atandı.

Komisyonun, AB’nin Çin güneş panellerine yönelik yürüttüğü soruşturmanın on yıl önce bir ticaret savaşını önlemesinden bu yana Çin’e karşı açacağı en dikkat çekici davada, otomobillere AB standardı olan %10’dan daha yüksek vergiler uygulayıp uygulamayacağını değerlendirmek için 13 aya kadar süresi olacak.

Anti-sübvansiyon soruşturması, Çin’den gelen pille çalışan arabaları kapsıyor, ancak aynı zamanda Tesla (TSLA.O), Renault (RENA.PA) ve BMW (BMWG.DE) gibi burada üretilen Çinli olmayan markaları da içeriyor. Bu aynı zamanda alışılmadık bir durum çünkü endüstriden gelen bir şikayete yanıt olarak değil, Avrupa Komisyonu’nun kendisi tarafından uygulamaya konuldu.

Avrupa Birliği’ne bağlı Çin Ticaret Odası derin endişe duyduğunu ve soruşturmanın başlatılmasına karşı çıktığını ve sektörün rekabet avantajının sübvansiyonlardan kaynaklanmadığını söyledi. Avrupa Birliği’ni Çin’in elektrikli arabalarına objektif bir şekilde bakmaya çağırdı.

Çin ile Avrupa Birliği arasındaki gerilim, kısmen Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra Pekin’in Moskova ile yakın ilişkileri nedeniyle arttı. Avrupa Birliği, özellikle yeşil geçiş için gerekli malzeme ve ürünler açısından dünyanın ikinci büyük ekonomisine olan bağımlılığını azaltmayı amaçlıyor.

Avrupalı ​​otomobil üreticileri, düşük maliyetli elektrikli arabalar üretmek ve Çin’in daha ucuz modeller geliştirmedeki liderliğini ortadan kaldırmak için önlerinde büyük bir savaş olduğunu fark ettiler.

Pazar lideri BYD’den (002594.SZ) daha küçük rakipleri Xpeng (9868.HK) ve Nio’ya (9866.HK) kadar Çinli elektrikli araç üreticileri, yurt içinde rekabetin yoğunlaşması ve yurt içi büyümenin azalması nedeniyle yurtdışına açılma çabalarını hızlandırıyor. Çin Binek Araçlar Birliği’nin verileri, Çin’in otomobil ihracatının Ağustos ayında %31 arttığını gösterdi.

Avrupa Komisyonu, Çin’in Avrupa’da satılan elektrikli otomobillerdeki payının yüzde 8’e yükseldiğini ve 2025’te yüzde 15’e ulaşabileceğini belirterek, fiyatların genellikle Avrupa Birliği’nde üretilen modellere göre yüzde 20 daha düşük olduğunu kaydetti. Avrupa’ya ihraç edilen popüler Çin modelleri arasında SAIC’in MG’si ve Geely’nin Volvo’su yer alıyor.

AB’nin açıklamasının ardından Çinli elektrikli araç üreticilerinin hisseleri düştü. Haber öncesinde %4,5 oranında yükselişle işlem gören BYD hisseleri %2,8 oranında değer kaybederken, Nio %1, Xpeng ise %2,5 oranında değer kaybetti.

Avrupalı ​​otomobil üreticilerinin (Volkswagen (VOWG_p.DE), BMW, Mercedes-Benz (MBGn.DE) ve Stellantis (STLAM.MI) hisseleri), kazanımların çoğu silinmeden önce haber üzerine kısa ve erken bir yükseliş yaşadı. GMT 14:15 itibarıyla Volkswagen hisseleri yüzde 0,2 artarken Stellantis hisseleri yüzde 0,2 düştü.

Taşlama dişlileri

Daha ucuz Çin elektrikli otomobillerinin akını, bazı Avrupalı ​​otomobil üreticilerinin harekete geçmesine neden oldu. Renault geçtiğimiz Temmuz ayında elektrikli modellerinin üretim maliyetlerini %40 oranında azaltmayı hedeflediğini açıklamıştı.

Diğer elektrikli otomobil üreticileri gibi bu şirket de, marjlarını aşındırmasına rağmen bu yıl birkaç kez fiyat düşüren ABD’li rakibi Tesla’nın artan baskısıyla karşı karşıya.

Ancak Almanya’nın VDA otomobil derneği, AB’nin Çin’den gelebilecek potansiyel tepkiyi dikkate alması ve elektrik fiyatlarını düşürmekten bürokratik engelleri azaltmaya kadar Avrupalı ​​oyuncuların başarılı olması için gerekli koşulları yaratmaya odaklanması gerektiğini söyledi.

Alman otomotiv endüstrisi, satış gelirlerinin büyük bir yüzdesi açısından Çin’e bağlı ve uzun süredir ticaret kapılarının açık tutulması çağrısında bulunuyor.

Von der Leyen, Avrupa Birliği’nin iddialı çevre hedefleri açısından elektrikli otomobillerin önemini vurguladı.

“Avrupa rekabete açıktır. Dibe doğru bir yarışa değil.” diyen Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ucuz Çin ithalatıyla yok edilen güneş paneli sektöründeki deneyimi tekrarlamak istemediğini kaydetti.

Bruegel Research’ten analist Simone Tagliapietra, “Bu uzun bir yolculuğun başlangıcı” dedi. “Eninde sonunda işe yarayabilir, ancak bunun AB endüstrisinin rekabetçiliğini hızla geliştirmesini sağlayacak aktif bir sanayi politikasıyla paralel gitmesi gerekiyor.”

Danışmanlık firması AlixPartners’a göre, Çin hükümetinin elektrikli ve hibrit araçlara verdiği destek 2016’dan 2022’ye kadar 57 milyar dolara ulaştı; bu, Çin’in dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi olmasına ve bu yılın ilk çeyreğinde en büyük araç ihracatçısı olarak Japonya’yı geride bırakmasına yardımcı oldu.

Çin, 2022’de elektrikli araç alımlarına yönelik 11 yıllık cömert sübvansiyon programını sona erdirdi ancak bazı yerel yetkililer, yatırım çekmenin yanı sıra tüketicilere destek sağlamak için yardım veya vergi indirimleri sunmaya devam etti.

AB soruşturması, hammadde ve pil fiyatlarından imtiyazlı kredilere veya ucuz arazi sağlanmasına kadar geniş bir yelpazedeki potansiyel olarak adil olmayan sübvansiyonları araştırıyor.

Nio’nun kurucusu Nisan ayında Çinli elektrikli otomobil üreticilerinin yabancı hükümetlerin korumacı politikalar dayatma olasılığına karşı hazırlıklı olmaları gerektiği konusunda uyarmıştı.

Şirketinin ve Çinli muadillerinin, Çin’in tedarik zinciri ve hammaddeler üzerindeki hakimiyeti sayesinde Tesla gibi rakiplere göre %20’ye varan maliyet avantajına sahip olduğunu tahmin etti.

Rocky Mountain Enstitüsü strateji ekibinin kıdemli direktörü Kingsmill Bond, 2022’de Çinli üreticilerin kilovatsaat başına 130 dolarlık elektrikli araç aküsü fiyatlarından yararlandığını, buna karşın küresel fiyatın 151 dolar olduğunu söyledi.

Standartlarımız: Thomson Reuters Güven İlkeleri.